22 Aralık 2024 Paz

Yılbaş ve Üç Öksüz Çocuk

Yılbaşı Kutlaması ve 3 Çocuk

YILBAŞI
 
VE ÜÇ ÖKSÜZ ÇOCUK
 
 
Üç öksüz çocuk soğuktan donacak hale gelmişler, ısınmak için birbirlerine sarılarak yırtık bir battaniyeye sığınmışlardı. Teneke sobanın önünde fi tarihinde yaktıklarından arta kalan kül izleri vardı. Titreşerek ağlaşıyorlardı.
 
Televizyon ve gazetelerde boy-boy ilanlar vardı. Limitsiz içki ve sınırsız eğlen… Oteller ve klüpler müşteri kapma yarışındaydılar. ‘çocuk menülerü ayrı tutulur.’ diye yılbaşı gecelerine çocukları dahil ederlerken, bir başka gazete haberlerinde; “Bu gec…  bir çocuk cesedi bulundu…. ismli çocuğun donarak öldüğü sanılıyor.” diye okuyorduk.
 
Şehri aydınlatan reklam ışıkları parıldıyarak yanıyordu.
 
Bir başka yerde üç çocuk soğuktan titreyerek ağlıyordu.
 
Starlar sahne alıyordu milyar liralara yaldızlı kostümlerle, şuh gülücüklerle yağlı göbekli insanların neşelerine neşe katıyorlardı.
 
Bir başka yerde, bir yoksul anne sabah ekmeğini çöpten toplamaya çalışıyordu.
 
Yılbaşı programlarında sıcak şarap ve şampanya ikramları arasında kahkahalar yükseliyordu.
 
Bir gecekondu odasında bir baba, çaresizlik içinde yırtık çorabından dışarı çıkmış ayak parmaklarına dikilmiş gözüyle sefaletine ağlıyordu.
 
Bir beş yıldızlı otelde limitsiz içkiler, adını bilmediğim viskiler yerlere saçılıyordu.
 
Bir başka köyde insanım içmeye su bulamıyordu.
 
Bir tavernada yüzlerce tabaklar peş peşe kırılıyordu.
 
Bir başka köşede çocuklar açlıktan kırılıyordu.
 
Yüzlerce eğlence(!) yerinde binlerce insan katıla katıla kahkahalar atıyordu.
 
Başka bir yerde milyonlarca insan katıla katıla ağlıyordu.
 
Bir barda türküler çınlıyordu; Paraları bas bas leylaya diye.
 
Bir başka yerde türküler söyleniyordu;
Açma zülüflerin yellere karşı, senin zülfün telleri benim değil mi? Bülbül figan eder yellere karşı, o yar benim benim gülüm değil mi?
 
Bir caddede neonlar yanıyordu yüzlerce, binlerce wat gücünde ışık saçarak.
 
Bir başka yerde üç çocuklu aile karanlıkta oturuyordu soğuktan titreyerek.
 
Gece yarısı binlerce renga renk havai fişekler  semalarda dans ederken, dansözler sahnelerde beden titretme yarışında idiler.
 
Bir başka yerde kar altında Mehmetçik titriyordu hudut boylarında.
 
Hindilerden  yemek çeşitleri zengin sofraları süslerken bir yerlerde,
 
Üç günlük bayat ekmeğini şekersiz çaya batırıp ta yiyenler vardı diğer tarafta.
 
Yeni yıl geliyor diye israfın tarif edilemez boyutları yaşanırken bir yerlerde,
 
Üç çocuk ağlıyordu soğuktan titreşerek.
 
Veysel Şensoy
 
28.12.2007
 
Qatar

Related Articles

2 YORUMLAR

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

1,465BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
19AboneAbone Ol

Çok Okunanlar