21 Kasım 2024 Per

VEFALILIK

Yaşar EFİLOĞLU’ Akkuşun yetiştirdiği kişiler ile ilgili Vefalılık konusunu bir kez daha dile getirdi.

VEFALILIK

Saygı değer hemşerilerim! Vefa deyince aklınıza ne geliyor bilmem, ama benim aklıma gelenleri  aktarmak isterim. Bu gün onuncu serisini kaleme aldığım yazılarımda ısrarla  üzerinde durduğum, ısrarla altını çizdiğim benim için çok ama çok ehemmiyet arz eden VEFA kelimesi etrafında  yazımı, serzenişimi şekillendirmek istedim. Bende  sevgili peygamberimin ifadesiyle‘ insanım-beşerim- fıtri olarak hata yapmaya müsait yapıdayım. Ancak her halükarda hatalarımı yeter ki birileri çıksın hatırlatsın ve beni uyarsın, ona teşekkür eder, minnet duyarım. Öyle ya insanım- daha farklı toplumlarda, daha büyük, telafisi  mümkün olmayan hatalar yapabilirim ve beni affetmeyebilirler. İnsanların  diğer insanlar yanında yaptığı hatalar bu denli  önemliyse, ya yüce yaratıcının yanındaki hatalarının, telafisi olmayanları için,  insanların  ne yapması gerektiğini bir kez daha düşünmesi gerekmez mi? Halk ve hak  kelimelerinin önemi hepimizce malumdur. Halka  riayet etmeyen hakka da riayet etmesi beklenmez. Halk- Hakka ulaşmak için  bir basamak durumundadır. İşte bunun içindir ki, halka hizmet   Hakka hizmet olarak telakki edilmiş, halkın rızası -hakkın rızası sayılmıştır.

Saygı değer dostlar! Bu girişten sonra bölgemizle ilgili  meseleleri  daha önceki yazılarımda sergilemeye çalıştığım gibi yine sergilemeye devam etmek istiyorum. Evladın  atasına vefası-kardeşlerin birbirlerine vefası-büyüğün küçüğüne –küçüğün büyüğüne vefası-komşunun komşuya vefası-vatandaşın devletine- vatanına –bayrağına- sancağına-vefası, vatandaşın mukaddesatına vefası-vatanına  milletine  vefası-  bunların tamamı yaşayan tüm canlılardaki olmazsa olmaz vefa örneklerinden sadece  birkaç tanesidir.

Şimdi bizlerin  doğup büyümesine, serpilip gelişmesine, bu günlere gelirken ilham kaynağımız olan  bölgemize –vatanımıza memleketimize karşı, vefa  kelimesin  yerine getirilip getirilmediği  noktası, bizleri çokça ilgilendiriyor. Geçen son yazımda  vefalılığını sergileyen örnek şahsiyetlerden  bir ikisini  dillendirmiştim ve Akkuş internet sitesindeki  göğsümüzü kabartan –AKKUŞ‘un yetiştikleri  listesine değinmiştim. Okuyabilenler hatırlayacaktır. Bu yazımda yine  unvanını gururla  oralara yazdıran, elit ya da  kalbur üstü  diyebileceğimiz, cennet yurdumuzun,  bu güzide  bürokrat- siyasetçi-teknokrat  hülasayı kelam her kategorideki  kültürlü kardeşlerime-hemşerilerime  ve dostlarıma, sizlerin lisanıyla EVLATLARINIZA   tekrardan   sizlerin ağzıyla seslenerek, VEFAYA  çağırıyorum. Kendilerine  bundan önceki çağrılarımı yineliyorum. Bu listeye  ne hikmettir bilinmez  kendilerini  yazdırmayan bir yığın  hemşerilerimi de biliyorum ve hepsine sizin lisanınızla diyorum ki bu vatana çok şeyler borçlusunuz-bu yöreye  VEFA borçlusunuz-bu  sizlerin olmazsa olmaz   vazifelerinizin başında gelmektedir.

Lütfen  ama lütfen  artık bu borcunuzu  ödeme zamanınız  geldi ve geçiyor. Bu VEFA borcunuzu ne zaman ödeyeceğinizi doğrusu merak ediyorum. Tüm imkanlar şu an elimizde, eğer bizler bu borcumuzu bu gün ödemezsek, biliniz ki gelecek nesiller  bizden  mahşerde hesap soracak, bizlerin  bu günlere gelmemizin yolunu açan ecdadımızda  yine  mahşeri vicdanda  yakamıza yapışacak. Lütfen evet bir kez daha Lütfen demek istiyorum, ki artık  AKKUŞA- SALMANA-  Ve diğer  iç kesime dönün bir bakın, yaşadığınız şimdiki cafcaflı –şatafatlı hayata sizleri    görev sorumluluğu ile dönmek istemediğiniz  güzelim harika –cennet yurdumuz – fevkalade güzelliklerin sahibi  AKKUŞUMUZ –AKPINARIMIZ-ÇAYIRALANIMIZ-SALMANIMIZ- SEFERLİ MİZ- KIZIL ELMA-  Ve diğerleri hazırladı. O cennet köşesi memleketimizin muzdarip insanları hazırladı. Bir fincan kahve ikram edene  teşekkür ederiz, ya halkımıza, teşekkür borcumuz yok mu? Sanırım bu hakikati anlayacak erdeme sahipsiniz. Bizler  Devletimizin muhtelif kademelerinde, muhteşem  hayat tarzlarıyla hayatımızı idame ettirirken, eli öpülesi ta allü katımız, analarımız-babalarımız- hülasa büyüklerimiz ve geride kalan yaşça küçüklerimiz onlar bizim  birer parçalarımız değimli? onlar bize şu anki hayatı sadece kendilerimizi kurtaralım diye mi sundular?

Kıymetli dostlar! Unutmayalım ki, onlara çok şeyler borçluyuz. Unutmayalım ki doğduğumuz-büyüdüğümüz mahallemize-köyümüze-beldemize-ilçemize- hatta ilimize  karşı  VEFA  borçluyuz. Ülkemize VEFA borçluyuz. Artık  bu borcumuzu lütfen ödeyelim. Borçlar  halka ve hakka ödendikçe tükenir, borçlarımızı ödedikçe huzura kavuşuruz. Artık zaman bu zamandır hatırlatmak ta bir vefa borcudur, diyor, saygılar sunuyorum, her şey gönlünüzce olsun diyor, hepimizi  ilçemiz-beldelerimiz-köylerimiz-mahallelerimiz  için bu kutsal göreve davetimi yeniliyorum. VEFA- VEFA- VEFA diyorum.

Yaşar EFİLOĞLU

Yasar_efiloglu@hotmail.com

Related Articles

2 YORUMLAR

  1. Ahhh….!

    Duyunca adını yüreğine bir sıcak kan dolu verir,gözlerine yaş yürür göz pınarlarından sonra dilinden istemsiz bir ifade olarak çıkıverir bu sözcük.Sanırım bu sözcük, vefa duygusunun yani Akkuş ismi zikredildiğinde duyanların ifadesidir.Bir çok Akkuş’lunun hissettiği bir duygudur.Ancak Akkuş için bu duyguyu duyanların duyumsamaktan öte yapmları gereken bir çok şeyi var.Ama merak etmeyin zamanıda var,henüz şartlar Akkuş için olgunlaşmış değil.Şimdilik yerel yönetimlerin yaptıklarıyla yetinmek durumunda.Ancak şapkayı duvardan öte fırlatacak cesarete sahip vefalılarını beklemek durumunda.

  2. syn yaşar efiloğlunun her kelimesinde bahsetmiş olduğu vefa anlatımını sonuna kadar desteklemekteyiz. çünkü dünyayı çıkarcılığa dönüştürenlere artık dur diyecek birileri var görevini yapmayanlara karşı sorumluluklarını bildirenler var. Sizden beklenen sadece bu çağrılara cevaplamanızdır. yazılarınızın devamı ve başarısı ile …

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

1,465BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
19AboneAbone Ol

Çok Okunanlar