Vefa dostluk ikiz kardeştirler ve onları sevgiliye beslemek gerek
VEFAA
Vefa ne sadece bir semt adı, ne de boza markası hani herkesin dilinde ki klişeleşmiş olduğu gibi.Vefa yok olan erdemlerden.Eskilerin deyimiyle dostluğun,minnettarlığın,ikili ilişkilerin olmazsa olmazı. Vefa özlem dolu,sıcacık bir kucaklama…Vefa dost olmak demek…Vefa zor zamanları beraber aşmak demek..Vefa hiç bir şeye benzememek.Sanırım en kıymetli.güvenin en yakın arkadaşı,belki de olmazsa olmazı, gerçeğin sağlaması, her kaybedilenin arkasından baktığında bulduğun tek eksik, fark etmeden atladığın, yaşamadan anlamadığın, herkese veremediğin, zorlasanda hissedemediğin.
“Sözünü tutma, borcuna sadık olma” diyor sözlük. Yani bir şeyin karşılığı olarak verilen/ödenen anlamına geliyor. Verilen bir sözdür ve bu sözü yerine getirmek “vefa”dır.
Buraya kadar her şey normal. Bakıyoruz bu kökten türeyen diğer kelimelere; “fiyat” karşımıza çıkıyor önce. “Bir şeyin karşılığında ödenen” demek ki anlam aynı hemen hemen; hatta tamamen. Diğeri “ifâ”. Bu da aynı kökenden. “Verilmiş bir sözü, dillendirilmiş bir vaadi yerine getirmek.” Vefâ’nın vücud bulmuş hâli. Bir eylem, bir ispat belki..
Sonuncusu ve en mânidarı ise ’vefât’. Açıklamaya ne hâcet? “Verilmiş bir sözü yerine getirmek” Heyhât biz yerine getirmesek te tahsil edilecek bir borç bu. Bir şeyin ödenen bedeli. Hayatın fiyatı; “vefât”. “Allah’a bir can borcum var” deyişine de açıklık getiriyor bu tanımlar.
Zaman zaman hayatınızın sekteye uğradığı, işlerin ters gittiği olmuştur. O dönemlerde sanki her şey üst üste geliyormuş gibi hissedersiniz. Psikolojide kriz dönemi diye adlandırılan bu süreçte, aldanmışlığın ve kandırılmışlığın üzüntüsünü yaşayabileceğiniz gibi, terk edilmişliğin ya da unutulmuşluğun acısını da çekebilirsiniz. Yanlış anlaşılmanın, düşmanlıkların hedefi de olmuş olabilirsiniz. Hayatın bir anlamı kalmamış, hiçbir beklentiniz karşılanmamış gibi de gelebilir. Geçim sıkıntısı ve ekonomik problemlerde sizi sarsmış olabilir. Her ne olmuş olursa olsun insan bu döneminde dost dediklerinden vefa bekler.Vefa her zaman dosta destek olmaktır. Vefa kendisine zamanında yapılanla karşılık vermektir. Kötü duruma düştüğünüzde de, iyiyken yanınızda olanların sizi arayıp sormasıdır.
Gün gelir hayat sizin istediğiniz yönde ilerlemez. Hatalar yaparsınız. Beklentileriniz boşa çıkar. Her gününüzü sizinle paylaşanların yine yanınızda olmasını beklersiniz. Vefalı dostlar yanınızda olur. Vefasız ise ne arar ne sorar.Dostluğun anlamını ve gerçekliğini kayıtsızca katlederek kaybolur gider.Gün gelir siz yine eski gücünüze kavuşursunuz.
Vefalı dostlar hayatta en yalnız olduğumuz anlarda; en güzel gülüşleri, en samimi bakışlarıyla ışık tutarlar yolumuza. Geçmişten bir gölge gibi yanımızdadırlar. İçimizdeki umutsuzluğu yok etmektir görevleri. Bekledikleri tek karşılık gözlerimizdeki ışığı görebilmek, umudu yeniden yüreğimizde yeşertebilmek, kaybetmeden görmeyi başarabildiğimiz güzelliğe bizi ulaştırabilmektir. Yıllarca birçok tanım yapıldı vefa ve dostluk üzerine.
Hep bize umut vermesini, güç vermesini beklediğimiz insanlara biz ne veriyoruz? O görmeden görebilmek, istemeden yanında olabilmek, onu sorgulamamak, sadece yol göstererek yanında olabilmek. Bunları ne kadar becerebiliyoruz acaba? Herkesin kendi kararlarını alıp onları uygulama özgürlüğü olduğunu bildiğimiz halde neden kendi beklentilerimizi gerçekleştirmeye çalışıyoruz dostlarımızın hayatında? Biz şekillendirmeye çalışıyoruz onun kendi doğrularını unutup hayatını. Oysa vefalı olmak yapmaya çalıştığımız şeyi gerçekten onu düşünerek yapmayı ona her durumda destek olmayı gerektirir. Hep unutuyoruz, arkadaşımız da olsa, çocuğumuz da olsa, dostumuz da olsa onun kendi hayatini oluşturmaya hakki olduğunu, kendi doğruları olduğunu ve bize her ne kadar yanlış gelirse gelsin onlara saygı duymayı.
Dünya üzerinde çok az insan var kendi hayatini yaşarken, başkasının yanlış yapabilme özgürlüğünü görebilen ve buna saygı duyabilen. Vefalı dost; senin yanlışlarını görüp sana fikir veren, ama bunu yaparken asla üzerinde otorite kurmaya çalışmayan, yanlışlarını görüp sana aktaran ama asla sorgulamayan, kötü zamanda bile sen istemeden yanında olan kişidir. Sana hırsız,sana katil,sana deli ve benzeri şeyler yakıştırıldığında da yanında olandır.Yoksa yanımda olduğun sürece yanındayım diyen kişi değil…
denilir ki;
Vefa, arkada bıraktığını, giderken yaktığını yabana atmamaktır..
Vefa, dostluğun asaletine, bir dua sonrası verilen sözlere,
hayallere ihanet katmamaktır…
Vefa, sadece ‘has’ların vasfıdır! Nisyan yani unutmak ise ‘ham’ların…
Bedene tutsak olmuş hoyratların nasibi yoktur vefadan!
Ve öğrendik ki; sadece “gönlümüzün kitabında; bize bir defa selâm vereni kıyamete kadar unutmayız” düstûru kayıtlıdır diyenlere vefalı olunmalı!
Vefa dostluk ikiz kardeştirler ve onları sevgiliye beslemek gerek, hadi bu da benden olsun,
Çiçek sulandığı kadar güzeldir,
Deniz gözünün gördüğü kadar
Kuşlar uçabildiği kadar özgür,
Bebek ağladığı kadar bebektir.
Ve her şeyi öğrendiğin kadar bilirsin,
Bunu da öğren, Sevdiğin kadar sevilirsin.(Alıntı vardır)
Sevgilerimle.
Erdal KORKMAZ
site yönetimine,
SİTE YÖNETİMİ: Lütfen adınızı ve soyadınızı yazınız
Güzel gören,güzel düşünür,güzel düşünen güzel yaşar..Vefa kavramının anlamından bahsetmek bile bir güzelliktir belki de.Vefa…Her ne kadar iyilik, karşılık beklenmeden yapılan davranışın adı da olsa,yine de insan ister istemez bazı şeylerin karşılığını bekliyor hayatta..Bir sıcak sohbetin,bir sağlam arkadaşlığın ya da iyi kötü paylaşılan anıların kıymetini bilmek lazım.Hani bir söz de diyor ya,üç kuruşluk insanlara beş kuruş değer verirseniz aradaki iki kuruşa satılırsınız diye..İşte burada geçtiği gibi bazen bazı basit insanlar,kendilerine verilen yüksek değerin farkında olmuyor ve tabiri caizse kendilerini bir “halt” sanarak kişiliklerini bulundukları yerden yüksek göstermeye çalışıyor..
Herşeye rağmen kırmadan,kırılmadan yaşamaktır hayat..Marifet incitmeyeni incitmemek değil,inciteni de affetmektir..
Güzel bir yazı olmuş,saygılar..