Kıymetli kardeşlerim! Bizler AKKUŞLUYUZ bu hakikati asla unutmayalım Yaşar EFİLOĞLU’nun Kaleminden Akkuş Kurultayı ve Festivali
TARLADA İZ – HARMANDA YÜZ
Sevgili hemşehrilerim! Anadolu da çokça yaygın olan bir ifadeyi yazıma başlık olarak almak istedim. 08 AĞUSTOS 2008 Akkuşlular kurultayı, 9-10 AĞUSTOS 2008 Akkuş uluslar arası geleneksel gürgen festivali icra edildi. Bunların kimler tarafından -ne amaçlarla- ne güçlüklerle yapılabildiğini bizatihi bilenlerdenim. Bu güzide faaliyetler için, günlerdir, haftalardır, enine – boyuna, liyakatli yada değil, yetkili yada değil, herkes beynindekileri ,kalbindekileri, bu ekranlara döktü, tartıştı, sanırım demokrasinin güzelliği de budur. Kırılmadan-darılmadan- hissi olmadan-şahsi olmadan-ben olmadan- sihirli kelime AKKUŞ İÇİN ve AKKUŞLULAR için, yapılan icraatların içeriği, yapanlar, sonuçların getirisi -götürüsü vb. birçok manada tartışıldı. Bu süreçte hep sessiz kalmayı tercih ettim. Hatta yorum yazmaktan bile imtina etmeye çalıştım.
Kıymetli kardeşlerim! Tüm yapılanların organizesinde bilfiil bulunmama rağmen, kürsüye çıkıp iki düzgün laf bende söyleyebilirdim elbet. Ama yapmadım. Çünkü ben haddimi bilirim. Ecdadımız ne güzel demiş, “söz ola kese savaşı- söz ola kestire başı” Eleştirilerin dozu zamanla öyle ağırlaştı ki, sanki bu istisna faaliyetleri yapmaya çalışan kardeşlerimiz, şahsi ve nefsi emelleri için koşturuyorlarmış gibi havalar estirildi. Bunun çok üzücü olduğunu baştan hatırlatmalıyım. Şu hakikati tüm hemşerilerimizin bilmesini isterim, Ne Kurultayı tertipleyenlerin, nede Festivali tertipleyenlerin içinde, hiçbir tanesinin bu organizasyonlar vesilesiyle, yani bu tür faaliyetler vesilesiyle bir yerlere, her hangi bir makama gelmeye ihtiyacı yoktur. Onlar gelebilecekleri yerlere zaten gelmişler ve oralardan geriye doğru memleketlerine hizmet için çırpınıp duruyorlar. Eleştiriler güzelde, bunun birazcıkta yapıcı olması gerekmez mi ? diyorum. İçeriğini bilmeden, bu güzel faaliyetlerde hiç emeği olmadan, maddi manevi yıpranmadan, eleştiri kültürünü sergilememiz, ilçemize gelmesini umduğumuz hizmetlerimizi aksatabileceğini bilmeliyiz. Yani TARLADA İZİMİZ OLMALI Kİ, HARMANDA DA YÜZÜMÜZ OLSUN laflar -sözler- eleştiriler- olmuş olsun diye, yapmış olayım diye yapılmamalı, muhalefette yapmış olmak için yapılmamalı, Bu gemiye hepimiz bindik, batarsak ta çıkarsak ta beraber — benleri değil, artık bizleri önlere çekmeliyiz. Kurultaylar- festivaller- şenlikler, vb. ne ad altında olursa olsun, yeter ki ilçemize hizmet için olsun, o yörede yaşayanların çilesini bir nebzecik kaldırma amacına matuf olsun, hatta bunu kimler yaparsa yapsın, ama lütfen ilçemiz için yapsın. Ben ellerini değil ayaklarını bile gerekirse öperim. Bundan da gurur duyarım yeter ki ilçem AKKUŞ ve İNSANLARI için yapılmış olsun. Dilin kemiği yok herkes her şeyi meşru zeminde söylecek, tartışacak, iftira da atmayacak, hakiki öz eleştiri olacak, işte sana demokrasi. Yani yapıcı, bilici, bulucu olmak zorundayız.
Kıymetli kardeşlerim! Bizler AKKUŞLUYUZ bu hakikati asla unutmayalım Kurultayda ve festivalde görüşüp tanıştığım insanlar Türkiye’mizin muhtelif yerlerine serpiştirilmişler muhtelif makamlarda ve mevkilerde sadece memleketlerine olan sevdaları nedeniyle oradaydılar. Bu değerlerimizle gurur duymalıyız. Onları biz büyütmezsek birileri alıp büyütür, bizlerde ağustos ayında köylerden zincir takarak araba çıkartmaya devam ederiz. Hani derler ya, amiyane tabiriyle kapıdan büyüttüklerimizin değerini bilelim. Kolay yetişmediğini bilelim. Harcamak çok kolaydır ama kazanmak çok zordur. Dünyadaki en zor iş ise insan eğitimidir. Bu hakikatler ışığında, tekraren diyorum ki, artık BEN YOK– BİZ VAR Çıktığımız yörenin havasından mıdır, suyundan mıdır bilmem ama üzerimizdeki şu sahte kisveyi, kabadayılık edalarını-yalandan hal ve hareketleri artık çıkartıp atmalıyız. Allah kimseyi kimseden üstün yaratmamıştır. Üstünlük sadece ALLAH’TAN DAHA FAZLA KORKMAKTADIR bunu bilelim. kendimize artık çeki düzen verelim. Bizler ruhi yapımızı değiştirmediğimiz sürece, ALLAH bize bakış açısını değiştirmeyecektir. Lütfen ama lütfen tüm icraatlarımızda – hal ve hareketlerimizde-yaşantımızda- sosyal hayatımızda- hülasayı kelam her bir amelimizde hak ve hakikati öne alalım.
Sevgili hemşehrilerim! İçinde bulunduğumuz ayın, barındırdığı değerlerin-kandillerin-akabinde ki bayramın tüm insanların necatına vesile olmasını diler, hepinizi saygı ve hürmetle selamlarım
Yaşar EFİLOĞLU
Yaşar abi, bazılarımızın aklında olup dile dökülmeyenleri; bazılarımızın ise ön yargılı fikirlerine merhem babında güzel ifadelerde bulunmuş! Önemli olan ortak paydada buluşabilmektir. Bizim de ortak paydamız bellidir! Herkes bunun bilincindedir yani gerisi tefeuuattır! tefarruatlara takılmayalım!
Yaşar Bey;tespitleriniz ve görüşleriniz çok yerinde,katılıyorum.İnsanlarımızın önemli bir kısmı hizmet eden insanla öne çıkmak isteyenleri karıştırıyor!Her öndeki insanın birtakım hesapları olduğunu zannediyor,tabii herzaman böyle olmadığını memleketi,davası,fikri için çalışan nice insan olduğunu zamanla nalaycak ve bunu reklamcı-hesapçı-çıkarcılardan ayırtedecektir!
Ve insanlarımızın birçoğu elini taşın altına sıkmaktan kaçarken,eleştiyi-kötülemeyi-hatta höykülenmeyi güzelce yerine getirmekten kaçınmaz!Ancak herşey zamanla..