Bana göre önemli olan bu konuda Akkuş’u düşünmüş olmam
SON GÖZ AĞRISI
İnsan bir şekilde baba ocağından çıkar. Ya iş, ya tahsil ya da askerlik bunlardan birkaçıdır.
Bizim de yolumuz bu şekilde Akkuş’a düşmüştü. Bu şirin ilçede bir sene görev yaptım. Bu bir sene içinde ölünceye kalacak devam edecek olan dostluklar edindim. Aradan bir yıl geçti dostlarımızla hala görüşüyoruz.
Diyeceksiniz ki bu hep böyle olur. İnsan gittiği her yerde arkadaşlıklar kurar, kurabilir. Doğru. Ancak bazı şeyler vardır ki insanda iz bırakır.
Ben Akkuş’a resmi görev için gitmiştim. Memur olanlar bilir meslek hayatının hafızada en fazla kalanı ilk görev yeridir. Mesleğe gözlerini ilk burada açmıştır. Hani bir laf var ya “İlk göz ağrısı” diye o misal.
Biz yarım asrı birkaç yıl geçmişken uğradık bu ilçeye. Yani ben yaştakiler ya emekli ya da büyük şehirde bir köşe başındaydı. Biz madem atandık gidelim dedik. İyi ki de gelmişiz Akkuş’a. Çok şey öğrendik. İnsan ve insanlığa ait noksan yerlerimizi tamir ettik mümkün olduğunca.
Akkuş’tan ve Akkuşludan öğrendiklerimiz oldu.
Fiziki olarak zorluğu öğrendik. Sabrı öğrendik. Çileyi öğrendik. Samimiyeti öğrendik. Dostluğu öğrendik. Tevekkülü öğrendik. Sevmeyi öğrendik yeniden.
Az şey mi bunlar?
Şimdi ise Samsun’un Terme ilçesindeyiz. Mesleğin sonları ömrümüz varsa.
Samsun Milli Eğitim Müdürlüğü Öğretmenler Günü dolayısı ile öğretmen konulu bir “Anı Yazma” yarışması başlattı. Ben de katılmak istedim. Otuz iki sene şerit gibi geçti önümden. Yüzlerce hatıra vardı. Hangisini yazayım derken birden aklıma Akkuş düştü.
Kısaca Akkuş’a ait bir hatıra ile katıldık yarışmaya. Önce ilçede bire indirilecek ve ilçeyi temsilen ile gidecek. Sonucu ben de bilmiyorum şimdilik.
Bana göre önemli olan bu konuda Akkuş’u düşünmüş olmam. Demek bir iz bırakmış bende. Hem de çıkmayacak bir iz.
Eh ne de olsa “Son göz ağrımız” bizim.
Zeki ORDU