23 Aralık 2024 Pts

Ramazanın Hikmeti.. 

Ramazanın Hikmeti..

Manevi duygularımızın içselleştiği, İradelerimizin terbiye edildiği, İçimizde var olan güzel davranışların maksimum seviyeye çıktığı,

 

İnsanların birbirlerine yardım ettiği ve güzel duygular paylaştığı, Kuran-ı Kerimin bu ayda indirilmeye başladığı, oruçların tutulduğu, zekât ve filtrelerin verildiği Ramazan-ı şerif in gelmesiyle Müslüman âlemi büyük bir mutluluk yaşıyor.

 

Kuran-ı Kerimin indirildiği bu kutsal ayda, en büyük ibadetlerden biri oruç tutmaktır.

 

Peygamber efendimizin  “İnanarak ve karşılığını yalnız Allah ‘tan umarak ramazan orucunu tutan kişinin geçmiş günahları bağışlanır” Sözü orucun ne kadar faziletli bir ibadet olduğunu ortaya koymaktadır.

 

Oruç tutmanın manevi duygusunu yaşadığımız her alanda görmemiz mümkündür.

 

Ailemizle, akrabalarımızla, komşularımızla, arkadaşlarımızla ilişkilerimizi İçten ve daha samimi bir şekilde sürdürüp; Ramazanın getirdiği o güzel hikmetleri kendi iç dünyamızda bizatihi yaşayabiliriz.

 

İnsanlar oruç tuttuklarında dünyaya bakış açıları otomatikman değişir. İnsanı seven, paylaşmayı seven, fakiri fukarayı düşünen yani bencilliği kenara atan insan modeli çıkar ortaya..

 

Ramazan ayı kendimizi ve nefsimizi eğittiğimiz aydır.

 

Kendimizi hem bedenen hem de ruhen eğitiriz.

 

Peygamber efendimizin “Oruç tutun ki sıhhatli (sağlıklı) olasınız.”  Sözü Orucun ne kadar faydalı  olduğunu göstermektedir bize..

 

Ramazan ayı öyle bir nüfuz eder ki ruhumuza birden silkelenir!!  ve şimdiye kadar yaptıklarımızı düşünmeye başlarız.

 

Hayatımızda bol bol pişmanlıklar olur; ama tövbe istiğfar edip Allah’a yalvarırız.

 

Kendimize yepyeni temiz bir sayfa açarız.

 

Bir aylık geçen süre, bizim yepyeni bir insan olmamızı sağlar.

 

On bir ayın sultanı Ramazan-ı Şerif; günahlarımızdan temizlenmemiz için bize verilmiş büyük bir imkandır.

 

Karşılıklı sevgi, saygı, İnsanların birbirlerini anladığı, huzurlu ve paylaşmanın yoğun olduğu, sosyal dayanışma ve huzurun geldiği ve bu gibi değerlerin çok fazla yaşandığı bir aydır Ramazan-ı Şerif..

 

Ramazanın hikmetlerini saymakla bitiremeyiz..

 

Geceleri sahuru kalkarız ..

 

O atmosferin yaydığı maneviyatı yaşamaya başlarız..

 

Ardından sabah namazını eda edip Allah’a dua ederiz..

 

Gün içinde insanlarla ilişkilerimizde daha dikkatli davranıp, İnsanlara yardım etmeyi, güzel sohbetlerde bulunmayı ihmal etmeyiz..

 

Sahur vaktinden iftar vaktine kadar geçen süre de ramazanın verdiği o hikmetle çevremize pozitif duygular yayarız.

 

İş hayatımızda daha hakkaniyetli, trafikte daha anlayışlı, komşularımızla daha bol muhabbetli olmaya çalışırız.

 

Ramazan ayının öyle bir tesiri vardır ki..

 

Yardımlaşma duygularımızı öyle  bir depreştirir ki..

 

Zaten yardımsever ve lütufkar olan milletimiz bu mübarek ayda;  başta ülkemizde yaşayan fakire fukaraya, Afrika’ya, Ortadoğu’ya, Libya’ya, Etiyopyalı yetimlere, Arakandaki Müslümanlara,  Somali’ye, Ülkemizde misafir bulunan Iraklı, Suriyeli ve Türkmen kardeşlerimize daha fazla yardımda bulunurlar ve daha ayrı bir hassasiyet gösterirler.

 

İftar vakti yaklaşmaya başlayınca garip bir duygu alır içimizi ve anlarız ki

 

Ramazan!!

 

Ramazanın fazileti!!

 

Ezan okunur..

 

Bir yudum su veya bir hurma ile  iftarlar açılır ve maneviyatımız öyle bir hale gelir ki!!

 

Kin duyduğumuz bir insanı yanımızda görsek hemen sarılır ve sanki her gün konuşuyormuş gibi bol sohbetli  oluruz..

 

Sahur ve iftar vakitleri bizleri ailemize daha çok yakınlaşmayı sağlar.

 

Toplumsal olarak da ayrı bir maneviyatı olan Ramazan da fakire fukaraya, yetime, öksüze; verilen iftarların, zekatların, filtrelerin ayrı bir hayrı vardır. 

 

Ramazanın hikmeti bizi değiştiren, yaptıklarımızı sorgulatan, ailemize, akrabalarımıza iyi davranmayı öğreten, fakiri fukarayı da düşünmeyi sağlayan, bol bol Kuran-ı Kerim okumamızı sağlayan, günahlarımızdan arınmamızı sağlayan bin aydan daha hayırlı bir ay olan ve bize getirdiği o muhteşem havayı içimize çekmemizi sağlayan bir aydır…

 

Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur’an’nın indirildiği aydır. Öyle ise sizden ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu olursa (tutamadığı günler sayısınca) başka günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bütün bunlar, sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık, Allah’ı tazim etmeniz, şükretmeniz içindir.” (Bakara Suresi 185)

 

Emrullah MANTAR

Related Articles

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

1,465BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
19AboneAbone Ol

Çok Okunanlar