Her canlıyı “Müslümanca” sevebilmemiz ve hak edene hak ettiği değeri vermemiz temennisiyle…
MÜSLÜMANCA SEVMEK -2-
-Kişi sevdiği ile beraberdir!
-Efendim, nasıl yani! Sadece iman ve ibadetten ibaret değil miydi dini tema?
-Kişi sevdiği ile beraberdir!
-Peki Efendim, peki, siz ne söylerseniz amenna…
“Kişi sevdiği ile beraberdir”… Acaba Peygamberimiz, ne demek istemiştir? Yoksa bizden sadece davranışlarımıza değil de, duygularımıza da mı sahip çıkmamız istenmiştir? Yani bu dünyada iyiyi seven öbür tarafta da iyiyle, kötüyü seven ise, kötüyle mi olacağını söylenmiştir?
Sevmek, duyguların en mükemmeli olsa gerek.Sevmek,bir başkasının nefsini, kendi nefsinin önünde görmek demek..Bakmayın şimdiki “televole” sevgililerine.Onlar ne bilir sevmeyi! İki günde bir sevgili değiştiren insan ne anlar sevgiden,aşktan!
Sevmek ile sevgili olmak arasındaki farkı güzelce anlamak gerekir. Sevmek kutsaldır. Sevgili olmak ise, çoğu zaman sınırı aşmaktır. Sevmek, “Müslümanca” yaşamaktır. Sevgili olmak ise, çoğu zaman ilahi uyarıyı dinlemeyip “harama yaklaşmaktır”.
Seven, sevdiğinin istediği gibi biri olmak ister. Seven, sevdiğine yanlış yapmaz, ihanet etmez. Seven nezaketlidir, kırmaz. Seven, artık tek kişilik hayal kurmaz, sevdiğini de hayallerine dahil eder. Seven, sevdiğini düşünmeden uykuya dalmaz, onsuz rüyaları hayra yormaz.
Bir meyve ağacı düşünün…O ağaçtan, en sevdiğiniz meyveleri yiyorsunuz.Haliyle bu ağacı da,meyveleri de seviyorsunuz.Bu normaldir.Ancak,eğer siz sadece ağacı seviyorsanız ve ağacı meyve verme ile yetkilendireni düşünmüyorsanız, o zaman durum tehlikelidir.Meyvenin Allah’tan geldiğini bilen,ahirette O’nunladır. Ancak, meyvenin yalnızca odundan geldiğini bilen, ahirette odunladır! Gel gelelim odunun sonu ise, yanmaktır!
Müslüman, sevmesini de,sevilmesini de bilir..Müslüman kalbini kötü duygulardan korumasını bilir.Müslüman hiç kimsenin, hiç kimsenin her şeyi olamayacağını da bilir.Müslüman herkesi sever,herkese güzel duygular besler.Ancak,sevgisinin esiri olmaz.İnsana duyulan sevginin ve sonsuz güvenin onu yarı yolda bırakabileceğini bilir.Müslüman akıllıdır,sadece duygularıyla hareket edecek kadar aciz değildir.Çünkü Müslüman bilir ki, aklını ve vicdanını hesaba katmadan,sadece hisleriyle hareket eden bir insanın sonu,felakettir!
Müslüman insan, sevginin de hakkını veren insandır. Müslüman insan, mazlumun yanında olan insandır. Müslüman insan, kul hakkı yemeyen insandır. Müslüman insan, “alkolün tek damlasını ağzıma koymuyorum” diyebildiği gibi, “gıybetin tek cümlesini de ağzına almam” diyen insandır. Müslüman insan,yaratılanı Yaratan’dan ötürü seven insandır.Ezilene,çocuğa ve garibe dinini sormadan el uzatandır.Müslüman, ayrım yapmayandır.Müslüman,adil olandır.Müslüman,kalp kırmayandır.Kafire bile, “sen kafirsin” diyerek dışlamayandır.Onu imanın lezzetiyle tanıştırmaya çalışandır.Müslüman,dinini çıkar aracı yapmayan,rant sağlamayan,O’nun üzerinden insanları aldatmayandır.Müslüman,Allah için sevendir,Allah için verendir,Allah için paylaşandır,Allah için yaşayandır.
Leyla’nın aşkıyla yanıp tutuştuğu halde aşkına karşılık alamayınca Allah sevgisi ile tanışan ve Leyla yanına geldiğinde, “Leyla Leyla diye buldum Mevla’yı, Mevla’yı bulduktan sonra neyleyeyim Leyla’yı” diyebilen Mecnun’un psikolojisiyle, Allah’ı bilebilmemiz ve hiç kimsenin sevgisini O’nun sevgisinin üzerinde görmememiz dileğiyle…
Her canlıyı “Müslümanca” sevebilmemiz ve hak edene hak ettiği değeri vermemiz temennisiyle….
“İyyâke na’budü ve iyyâke neste’în.”
(Biz ancak sana ibadet eder, sana dayanır ve senden yardım isteriz)
Orhan DOĞANGÜNEŞ
Resulullah bir kere dua ederken şöyle buyurdu:”Ya Rabbi!Bana Kendi sevgini,sevdiklerinin sevgisini ve beni Senin sevgine yaklaştıracakların sevgisini ihsan eyle ve Kendi sevgini bana hararetten ,susuzluktan yananların,soğuk suya kavuşmasını istemelerinden sevgili kıl.
“İmam Gazali, Kimya-yı Saadet, s. 594 (2) VI/253) (5) VI/253)
Temiz yüreğin, Her zaman olduğu gibi yine kalemine çok güzel dökülmüş.Yüce Allah’tan dilemiş olduğum bütün dileklerin senin ve kalbi güzel olan bütün insanlar için kabul olmasını diliyorum.
Teşekkürler..
Orhan bey öncelikle kaleme almış olduğunuz bu güzel yazınız için çok teşekkür ederim.Başlıbaşına konusu itibarı ile bir şaheser.Kaleminizden adeta bal damlamakta.Bu münassbetle tek nefeste okunacak türden bir yazı.Çok teşekkürler…Yazdıran ve yazan yüreğe kurban olunur.Birbirimizden Yüce Mevla’nın bize verdiği bu sevgiyi esirgemeyelim ve müslümanca savmeye devam edlim inşallah..Selametle kalın.