Yaşar EFİLOĞLU’nun Kaleminden Birlik ve Beraberlik Çağrısı
KANAYAN YARA YA
BİR NEBZECİK MERHEM SÜRMEK
Saygıdeğer hemşehrilerim ! İçinde barındığımız toplum kitlesinin yaralarını dilimin döndüğü nispette daha önceki seri yazılarımda dile getirmeye gayret ettim. Yapım ve yaradılışım itibariyle , çok açık, tabirim caiz görülürse , düz bir insanım. Bu nedenle meselelere bakışımda, hele iddialı olduğum konularda ,oldukça düz dür. Diğer yazılarımdan rahatsızlık duyan yani sanki hiç benim anlatmaya çalıştığım sorunlar benim memleketimin insanında yokmuş faraziyesiyle, hareket eden , kardeşlerimiz oldu. Hatta yazılarımı anlamaya gerek bile görmeden, eleştiri yapanlardan , beni geleceğin medyumu diye yorum yapanlara bile rastlamak mümkün oldu.
Sevgili kardeşlerim ! AKKUŞ ve AKKUŞLU ekseninde yazılarımı şekillendirmeye gayret ederken, ısrarla , şahsımı dışarıda tutmaya çalışıyorum ,bir kere baştan bu bilinmeli, AKKUŞA sevdam sadece , sıla-mekan bağlamında, yine AKKUŞA sevdam , çok sevdiğim varlıklarımın o güzide topraklarda hayat bulması ve ebedi istirahatgahlarının orada olması, yöremin insan tahlilini az –çok bildiğime inancımdan, istersek AKKUŞ’un yetiştirdiği insanların üçte bir oranını dahi bu davaya sahip çıkmaya ikna edebilirsek, bu Dünyada eşi görülmemiş bir başarıya imza atacağımıza inancımdan kaynaklanmaktadır. Tek hedefe kilitlenerek, başarının belirli sırlarını sizlerin gözü önüne serip, memleketimize sahip çıkılmasının önünün açılmasıdır amacım. Bu minval üzere AKKUŞLU olarak ecdadın çektiği çileyi , yöremizde yaşam mücadelesi veren insanlar çekmesinler istiyorum. Bunun için hizmetlerin gelmesini engelleyen etmenleri aradan çıkaralım, diyorum, (BEN) -lik bitsin ,bitmeli diyorum-(BİZ) başlasın ,tüm hastalıklarımızın anası benlik sevdasıdır. Diyorum.Bu illetli hastalıktan sürekli bahisle kurtulmamızın mecburiyetini izah etmeye çalışıyorum.Yani şahsım olarak, vefa duygularımı konuşturmaya çalışıyorum, yöremden çıkan insanların dikkatini AKKUŞA ve AKKUŞLU nun istikbaline çevirmenin yollarını arıyorum ki, bir hareket olsun, bir bereket olsun. AKKUŞ TÜRKİYE nin dışında bir coğrafya olmadığını herkes, görsün –herkes bilsin- Tüm insanlık bu yöreden haberdar olsun, Türkiyenin diğer noktalarına DEVLETİMİZİN uzanan merhametli eli artık İlçemize de uzansın istiyorum.30-40 yıl öncesinin orman için açılan yollarından kurtulunsun, adam gibi ciddi plan-projelerle köylerimizin yolları birbirlerine bağlansın- ilçeye ve yakın ilçelere bağlansın- insanlarımızın geçim kaynakları gözden geçirilsin-mevcut imkanlarla,mevcut konjöktürde ne mümkünse bu yapılsın.Bunun için en etkili –en yetkili yerel ve genel Devlet birimlerimiz seferber edilsin istiyoruz. Başkacada hiçbir amacımız yoktur.
Sevgili kardeşlerim! Bilmem meramımı izah edebildim mi? AKKUŞ tarihinde ilk defa M.V. çıkardı. Bu AKKUŞ için , beklide ilk ve son şans olmayacağını nasıl garanti edebiliriz ?Yine AKKUŞU seven ,AKKUŞLUYU seven Türkiye nin idaresinin başında AKKUŞLULARIN abisi Sayın Genel Sekreterimiz İdris Naim ŞAHİN bey var. Yine AKKUŞU seven iki tane ORDULU Bakanlarımız Kültür ve turizm Bakanımız Sayın Ertuğrul GÜNAY bey — Enerji ve Tabii kaynaklar Bakanımız Sayın DR. M.Hilmi GÜLER beyler var . Bunlar AKKUŞ için biçilmiş kaftan, bulunmaz nimet, belki tarihimizde son yakalayacağımız şans diye düşünerek bu paha biçilmez nimetlerden istifade etmek zorundayız. İşte bunun için düşününüz ki, cennet nimetleriyle donatılmışsınız ama hiç birisinden istifade edemiyorsunuz . Böyle bir manzaraya düşmemeliyiz ,elimizdeki nimetlerin kıymetini bilip, onlardan yöremizi istifade ettirmeliyiz.Buna kim sebep olursa ALLAH kendisinden razı olsun der, minnettar oluruz. Kim gelecek hizmetlere Dünya metaı- şahsi ihtirasları ,bencillik sevdaları nedeniyle engel olursa, ruzi mahşerde yöre insanının eli o şahsın yada şahısların yakasında olacaktır.Çünkü ızdırabı çeken yöre insanımızdır. Herkes herkesten birgün hakkını alacaktır. İşte kanayan yaramız budur. İşte hastalığımız budur.Hizmeti getiren kanlı düşmanımız da olsa, aslolan hizmetin gelmesidir, kimin getirmesi önemli değildir. Bu kim olursa olur , severiz-sevmeyiz-bizlerinde yapmaya çalıştığı şey, yöremiz insanlarının dikkatlerini bu hedefe kilitlemektir.
Sevgili kardeşlerim !Tek hedefe kilitlenelim-kayıkçı kavgalarını bir kenara atalım-kendimizi basit duruma düşürmeyelim-elimizdeki imkanlardan -insanlardan istifade edelim-göreceksiniz ki kazanan AKKUŞ ve AKKUŞLU olacaktır.Şahıs ekseninden davamızı memleket eksenine kaydırmalıyız.AKKUŞ eksenine çekmeliyiz.Yetişmiş insanlarıyla-bürokrasideki insanlarıyla-siyasetteki insanlarıyla –hedef AKKUŞ ve AKKUŞLU olursa,ve önümüze gelen iktidar nimetinden istifade etmeyi becerebilirsek, önümüz – günümüz-geleceğimiz-AKKUŞUMUZ-AKKUŞLUMUZ mutlu olacaktır.Hepimiz mutlu olacağız.Sivil Toplum kuruluşlarımız-Devlet dairelerimiz el ele gönül gönüle -vererek, 34 köyümüz-64 muhtarlığımız-5 beldemiz- 1 ilçemiz kısacası 50.000 civarı yörede yaşayan nüfusum uz kurtulacaktır.Hepimiz istisnasız bu hedefe kilitlenmeliyiz. Diyor, saygılar sunuyorum .birdahaki yazımızda buluşmak dileğiyle her şey gönlünüzce olsun diyorum. 26 Mayıs 2008
TAHSİN KARDEŞ, İŞTE KANAYAN YARA BU. AYLARDIR ANLATMAYA ÇALIŞTIĞIM MESELENİN ÖZÜDE BU. SEÇİMDEN SEÇİME AKKUŞA-SALMANA GİTMEK YETMİYOR, İŞİN BAŞKA BOYUTU DA VAR,BİZİM HAŞA TAPARCASINA ETRAFINDA PERVANE OLDUĞUMUZ, MEMLEKETİMİZDEN ÇIKAN DEVLET BÜYÜKLERİMİZ, MAALESEF VE MAALESEF, ORADAN HİÇ KİMSENİN , HELEDE KENDİLERİNİN İSTEMEDİĞİ HİÇBİR KİMSENİN BİR YERLERE GELMESİ TARAFTARI DEĞİLLER , BUNU YILLARDIR YAŞADIK ,HALENDE YAŞIYORUZ.SANKİ SALMANLI BİRİ BİR YERE GELİRSE ,ONLARIN EKMEĞİNİ ELİNDEN ALŞACAKMIŞ GİBİ TAVIRLARA GİRİYORLAR. İŞTE BU KADERİN, BU ACI GERÇEĞİN DEĞİŞMESİ İÇİN YAZILAR YAZMAYA ÇALIŞIYORUZ. AMA BU BİR JENERASYON İŞİDİR, BUDA GEÇECEK, SIRA BAŞKALARINADA GELECEK. BU BÖYLE BİLİNE. YORUMUNUZA ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM ALLAH YARDIMCIMIZ OLSUN.
Sayın Yaşar abi sizi evvela yazı serinizden dolayı tebrik etmek istiyorum. Gerçekten yaılarınızın odak noktasını bulmaya çalışırsak \’\’Akkuş ve Akkuşlu olmak\’\’. Önümüzdeki büyüklerden ve bir takım fırsatlardan bahsediyor bunların değerlendirilmesi gerekliliğini söylüyorsunuz. Evet, haklısınız hem de yerden göğe kadar! Lakin uygulamanın böyle olmadığı açıktır. Nedenlerini siz defalarca kez dile getirdiniz ancak ben de bir katkıda bulunmak istiyorum;
Ben Akkuş\’luyum, ilkokulu Salman\’da ortaokul ve liseyi Akkuş\’ta okudum. 1997 senesinde üniversiteyi kazandım. Memleketimizden herkes öğretmen çıkıyor ben de başka bölüm yazayım, memleketimiz gelişsin, adı duyulsun, hizmet edelim diye düşünerekten İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünü ilk tercihim olarak işaretledim. İkinci tercihim aynı üniversitenin Hukuk Fakültesi ve ancak 5. tercihimden sonrası öğretmenlikti. Neticede ben birinci tercihimi kazandım ve 2002 yılında mezum oldum. Askerlik falan derken 3 yıldır da tam teşekkül halinde KPSS ve kurum sınavlarına türlü fedakarlıklar ve yokluklar içinde hazırlanıyorum. Türkiye genelinde ilk 300\’e kadar yükseldim. Maliye Bakanlığı Gelir Uzman Yardımcılığı yazılısını geçmeme rağmen mülakatında elendim. 13 Mayıs\’ta da Tapu Denetmen Yardımcılığı mülakat sınavına girdim. Bu son sınavda 50 kişilik kadro vardı ve 150 kişi sınava alındı. 85,4 puanla ilk 35 içinde yer aldım. Bu sefer büyüklerime müracaat edeyim \’\’hakkımı korusunlar\’\’ diye düşündüm. Nitekim de öyle yaptım ancak \’\’kazandığım sınavın mülakatında haksız bir şekilde elendim\’\’. Şimdi soruyorum Yaşar abi, memleket sevdalısı ne demek oluyor, benim memleketimde iş yapmak isteyen adam neden desteklenmiyor, korunmuyor? Şimdi kime güvenelim, kimin kapısını çalalım? O kadar kişinin haberi oldu bir Allah\’ın kulu aramadı, o kadar faks çektim, ulaşmaya çalıştım bir tek kişi geri dönmedi? Ben üniversiteye tercih yaparken büyük bir hata yaptığımı şimdi anladım ama iş işten geçti. Kolay yolu seçip öğretmen olmak varmış!