Ezan

597
hac13.jpg

Derdi dünya olanın derdinde değilim. Derdi ahret olanların derdiyle dertlenmekteyim

 

 

E Z A N !

 

 

Geceden gündüze geçişte, saatin en sessiz diliminde…

 

Rüzgarı dinlerken, kendimle dertleşirken…

 

Bir ses yankılanır şehirde: Allah-ü ekber!

 

Yorgunum…

 

Bitmeyen hasretlerin ardında beklemekten, inandığım gibi yaşayamama endişesinden, karar veremediklerimden, vazgeçtiklerimden, vazgeçemediklerimden, gidip geldiklerimden, gidip de gelemediklerimden…

 

Dertliyim…

 

Derdi dünya olanın derdinde değilim. Derdi ahret olanların derdiyle dertlenmekteyim. Rızık endişesi taşımak değil belki ama rızkı doğru değerlendirememekten çekinmekteyim. “Tek ekmeğin varsa onu da fakirle paylaş” anlayışına uyamamaktan dertliyim. Hadis, “veren el alan elden hayırlıdır” derken, vermekten çekinen, sanki Azrail ile sözleşme yapmış gibi yıllar sonrasını düşünen, torununun geleceğine yatırım yapmak adına yanı başındaki komşusunun aç yatmasını kabullenen, muhtacın uzattığı eli görmezden gelen, daha da fenası yüreğinde zerre kadar acı hissetmeyen, vicdan nedir bilmeyen kimselerden dertliyim…

 

Tedirginim…

 

Okuduğum kitapların hakkını verememekten. Zulmü bir halt sanan vicdansızların üstesinden gelememekten. Meydanı, ciğeri beş para etmeyen tek dünyalıklara bırakma tehlikesinden. Ayeti kabul edip, hükmünü yerine getirememekten…

 

Hasretim…

 

İçimde eskisi kadar kalmayan ideallerime… İnsanların insan gibi yaşayabilme ihtimaline… Kardeşçe, hakça, adilce bir düzene… Karşılıksız, çıkarsız adam gibi sevmeye, sevilmeye…

 

Vurgunum…

 

Vicdanımın “hep iyi ol” sesine, “incinsen de incitme” diyen felsefeye, “gel, ne olursan ol, yine gel” diyen Mevlana’nın davetine, “biz husumet için gelmedik” diyen, muhabbet ehillerine, “kardeş olunuz” diye emreden ayete, yüreği iyilik için atan herkese ve duasına tüm insanlığı katan müminlere…

 

Alemlerin Rabbi’ne… O’nun Sevgili Elçisi’ne…

 

"Essalâtu hayrun mine'n-nevm”

 

Diğer ezanlarda olmayan bu sese… “Namaz uykudan hayırlıdır” diyen Bilali Habeşi’ye…

 

EŞREFPAŞALILAR

 

Ve Türkler sonunda küfür içermeyen ve şehvet istismarı olmayan bir film çekmeyi başardı.Çok olmuştu değil mi, ailenizle bir sinema filmi izlemeyeli..Küfretmeden güldüren, utandırmadan aşkı hissettiren,  psikolojinizi bozmadan aksiyon seyrettiren…

 

“Eşrefpaşalılar”, tavsiye ederim…

 

 

Orhan DOĞANGÜNEŞ

 

SAMSUN