Necip Fazıl Kısakürek’’Yahudiler mi? Onlar, bir omlet yumurta için dünyayı ateşe veren insanlardır’’diyordu
EY İSRAİLOĞULLARI!…. BU ATEŞ SİZİ YAKAR!!
Siz ki daha dünün mağduru ve mazlumuydunuz! Lakin bugün zalim oğlu zalim sizsiniz. Ey İsrailoğulları, bugün zalim sensin, haksızsın, bin kere haksızsın! Bugün sade sen değil,^^Canım, Yahudilerde haklı, İsrail’de haksız değil^^ diyen, vicdansız herkes mademki seni ve senin zulmünü tasdikte birdir, o halde senin gibi zalim ve haksızdır. Yazıklar olsun o kalemşör yazarlara, yazıklar olsun o Batıdaki destekçilerine…
Üstad Necip Fazıl Kısakürek’’Yahudiler mi? Onlar, bir omlet yumurta için dünyayı ateşe veren insanlardır’’diyordu, meğer ne kadar haklıymış! Bugün güçlüsün, bugün bütün alçaklar senden yana, ve bütün alçaklıklar da sana yakışıyor. Devam et zulmüne, devam etki; yarın sana bırak vaat edilmiş toprakları elindeki toprağını kurtarmanın ne büyük nimet olduğunu fark edecek ve o burnun o kibirli burnun yere sürtüldüğü zaman, bugün yanaşmadığın barış için o zaman milyonlarca kez tövbe edecek ve nedamet duyacaksın ancak bunların hiçbiri o gün acı ve ıstırap çekmeni engelleyemeyecektir. Çünkü adetin olduğu üzere öyle bir zulüm ateşi yaktın ki, mazlum ve masumları öyle bir ateşe attın ki bu ateş ancak senide yakmadan sönmeyecektir.
Sen ne zaman barışın ve kardeşliğin timsali, hamalı oldun ki..hamal mı? ha ha ha, öyle ya Tevratta yazıldığı üzere sen milletlere efendi idin, sen seçilmiş idin; o kitabın o senin kendi elinle değiştirdiğin kitabında yazdığı üzere ‘’…senden olmayan milletlere ticarette, her türlü ilişkide yalan söyleyecek, sözünde durmayacak, aldatacaksın ama birbirinize asla!ve sana vaad edilen toprak üstünde yaşayan milletleri kıracak, onların kadın ve çocuklarına acımayacaksın…’’yalan mı, yalansa yalan desin bir israiloğlu, alnını karışlarım! Sen milletlerin içinde fitne-fesat oluşturdun, adını-sanını değiştirdin, bizden-ondan gözüktün ve milletlerin mukaddeslerini bozdun, dünyada iki cihan savaşını da sen çıkardın, yinede kana doymadın, sana yüzyıllarca zulüm eden Hristyanlar idi, ancak sen onlara bugün ve dün bir şey yapamadın, bugün sanki sana tarihte zulüm yapan Müslümanlarmış gibi zavallı Filistinlilere etmediğini koymadın, bugün Batı günah çıkarıyor, seni haksız olduğunu bile bile Avrupadan uzak olsun başıma bela olmasın diye sana destek oluyor ama sanma ki bakidir! Yarın o Batı gücünü yitirdiği zaman, işte o zaman seni elimizden kim kurtaracak?
Ne çabuk unuttun, seni ispanyada engizisyon mahkemelerinden kurtardığını Müslümanların, Osmanlının en azından Türk Milletinin? Şu milletin, Türk devletinin de mi hatırı yok sende? Yazıklar olsun! Sen bugün o masum çocuklara nasıl kıydın? Senin şu yaptıklarından sonra sana insan denir mi? Şahsen ben karıncaya kıyamam, birinin burnunu kanatamam ama bugün sana öyle bir hınçla doluyum ki, bugün elimde imkân olsa, bir sefer olsa senin askerine karşı her silahı çekinmeden sıkarım! Zira zalime merhamet edilmez, zalime merhamet mazluma eziyettir! ve eminim ki Türkiye’de milyonlar benim gibi düşünüyor..
Belki bugün Arap topluluğunun Devlet-i Aliyeye ihanetlerinin bedelini hiç de hak etmedikleri halde torunları ödüyor, kader adildir, bilmiyorum belki de öyle..Irak çekti, Filistin çekti, Cezayir çekti, Libya çekti..Çanakkaleye gelmediler ise, bu gel-e-mediler diye de düşünebiliriz, zira I.Dünya savaşı devam ediyordu hem varsa suç, Hintteki gelmişse yada yardım yollamış ancak o bir şey yapmadıysa o onun-onların suçudur ve hesabını verecek-ler-dir ki ben 1996’da gittiğimde Bağdat’tan, Halep’ten gelmiş ve şehit olmuş kahramanların mezar taşlarını gördüm diye hatırlıyorum. Fakat gün, düne takılıp kalma günü değildir! Bugün biz Arap kardeşlerimizin yanındayız, onlar bizden bunu bekliyorlar! ve şunu iyi biliyorlar ki bu köfte Arap liderlerinden affedersiniz bir dışkı çıkmaz, onların kendilerine bile faydası yok, ancak şunu da yapamazlar Veysel Hocam; İran’ın hatırına Hacca Müslümanları kabul etmek! onu değil Suud ailesi, cümlesi gelse beceremez, o hanedan başlarına yıkılır, onun da bir yolu bulunur, hesapları görülür, biz bundan aciz değiliz! Fakat, nice İslam ülkesinden nice akil adamın dediği gibi, Alem-İslam’a bir baş lazımsa o baş yine Türk Devleti olacaktır, amma yarın amma yarından da yakın! işte emareleri ortadadır.
Belediye seçimleri varmış, şu adaymış bu adaymış, lütfen bunları şu aşamada rafa kaldırınız! Ömrünü siyaset yolunda hiç etmiş nice binlerce nohut beyinli insanlar, şu zulmün ortasında halen onun bunun izinde, Ali-Cengiz oyunları peşinde ya, size helal olsun diyorum! Bana deseler ki; Belediye Başkanı olacaksın şu Akkuş’a yâda İstanbul’a ne fark eder ve sen vazgeçersen Filistin’de üç masum kurtulacak; Vallahide vazgeçerim, billahi de vazgeçerim, benim için üç masum Cihanın bütün makamlarından değerlidir!
Ve Ey İsrailoğlu, pek azın müstesna bugünden belli benim için bir Roman işte o esmer vatandaş senden çok daha aziz, hem de daha değerlidir! O kadar!
Bahadır KAYIM
