Camiilerimize ve Mezarlıklarımıza ne kadar sahip çıkıyoruz.
CAMİİ’LERİMİZ VE MEZARLIKLARIMIZ
Ramazan bayramı sebebiyle tatilimi beldemiz olan Seferli’de geçirdim. 10 yıldır ilk defa bir bayramda beldemde bulunuyordum. Bayram sabahı bayramın başlamasını müjdeleyen ezan sesiyle uyandım. İnsana memleketinde ezan sesi bir başka geliyordu. Babam ağabeyim amcam ve bazı arkadaşlar abdestimizi aldık bayram namazına gittik. Merkezimizde olan cami’de hocamızın vaazını dinliyorduk. Şöyle bir etrafıma baktım yaklaşık 25 kişi olduğunu gördüm. Önceleri yadırgadım neden bu kadar azlık diye, saatin erken olmasına bağladım.
Namaz bittikten sonra camii içini gezmeye başladım. Camii çok eski olduğu için bakıma ihtiyacı vardı. İç boyası dış boyası halıların değişmesi, pencerelerin acilen değişmesi gerekiyordu. Aslında beldemize yeni bir cami gerekliydi. Allahın mekânı temiz ve bakımlı olmalıydı.
Bir an önce yetkilerin beldemizde bulunan camilere yardım elini uzatmasını bekliyoruz.
Cami çıkışı mezarlık ziyaretine gittik mezarlıkların halinin hiçte iyi olmadığını gördük. Boyumuzu aşan otların büyümesi, mezarlıkların bazılarının yıkılması, girişinin bile zor bulunması bizleri düşündürdü, acaba buraları sadece senede bir mi hatırlamak gerekir. İşin özü, bizlere zaman yoksa bazı şeyleri yavaş yavaş unutturuyor mu acaba? (mezarlık nedir) İçinde toplu halde mezarların bulunduğu yer, kabristan. İnsanlar vefat ettiklerinde hayatta kalanların onlara karşı son görevleri; onları yıkayıp, kefenlemek ve defnetmektir. Müslümanlar ölülerini belli ölçü ve usullerle belli yerlerde defneder ve bunları defnettikleri yerler olan mezarlığa ayrı bir önem verirler. Ölülerin defnedildiği bu mezarlığı temiz tutmak, korumak ve ağaçlarla donatmak hayatta olanlar için bir görevdir. Eskiden kalan ve artık cenaze defnedilmeyen mezarlıkların da bir zaruret hali dışında, kabristan olarak korunması gerekir. Şurası muhakkak ki insanlar Kıyamet günü niyetleri üzere diriltilecekler.
(Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh)
Akkuş İnternet Sitesi Yazarı Erdal KORKMAZ
