Bazı sınavlar çok acıtıcı ve yakıcı oluyormuş…

733
dostluk2.jpg

Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi 

 

Bazı sınavlar çok acıtıcı ve yakıcı oluyormuş…

Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi

Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi..

Hasta olmayınca sağlığın, yokluğu görmedikçe varlığın, ihtiyarlık çatmayınca gençliğin, yalnız kalmadıkça da dostun kıymetinin bilinmediğini hatırlatmış atalar her fırsatta.

İnsan ölümlü, insan fani… Akıbet mutlak kaçınılmaz ama hayatta yarım kalanlar, yapamadıklarınız ya da yanlış yaptıklarınızı düzeltme fırsatı bulmadan gidişin arkasından açık kalır gözler.

Her aldığımız nefesin bir nimet olduğunu bilerek şükür ettik mi?  Her zorlu yaşam koşullarında bile bir sınav karşısında olduğumuzu bildik mi?

Bazı sınavlar çok acıtıcı ve yakıcı oluyormuş… Yalın, dürüst ve riyasız bir yaşamı yeğleyenler, hayata karşı olmadıkları gibi davranan, yaşamlarına karşı rol yapanlardan olmayanlar akıbet yalnızlaşıp, kendisi ile baş başa kalırmış meğer… Ne bir bayram, ne bir özel gün münasebeti ile bile hatırda-gönülde isli çıraya bir sönük mum alevi tutmayan vefasızlar için konuşmak, belki de son kez bir tepki ile defteri kapatmak mı acaba…

Sıcak bir el mi arıyorsun? En yakın diğer tarafındaki el imiş… Tek kelimelik insanlar adına bir sayfa dolusu yazılar yazmak kaybetmişlik duygusu mudur, yoksa değer vermenin diğer adı mı?..

Tek kurşunla tek vücutta ölebilendir tek dost.  Böylesine bir şeyin olmadığı bilindiği için bu konular üstünden yazar şiirlerini şairler. Hayal sınırlarından uzak olduğu için mısralara dökerler, romanlara döşerler dileklerini ama insan hamurunda olmayan mayayı tutturamazlar bir kez olsun.

Ya sıhhat? En önemlisidir insanoğlunun değer verdiği varlıkları içerisinde. Akıl sağlığı ve beden sağlığı… Bu kombinasyon ile bir bütün olur insan ama bir musibete düşmedikçe yolu, hatırlamaz bile sağlıklı olduğunu.  Bir kez olsun sağlığı adına bir iyilik yapmayı akıl etmez insan. Yoksa akıl perdelerinde bir yırtılma mı yaşıyoruz?

Hep dünyanın sahte umutlarına gülümseyip, yeni çiçekler olma peşinde koşarız. Oysa yolcu olduğumuz unutur,  yeni misafirlerin sırası ile gelmekte olduğunu düşünmeden hep kör bir tamah ile sarılırız dünyaya. İçimizde beslediğimiz güvercinler uçacak bir gün özgürlüğe elbet…

Sultan Süleyman, “Muhibbi” mahlası ile yazdığı şiirde ne güzel ifade etmiş.

Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi…

Veysel ŞENSOY

18.10.2011 İstanbul