Bu ülke kimin, bu ülkenin kamu binaları kimin” diyen Erdoğan, “Kamunun değil mi, halkın değil mi? Buralara rahatlıkla benim vatandaşım giremeyecek mi” ifadesini kullandı.
Başbakan: Başörtüsü kamu binalarına girmeli
Erdoğan: Bu ülke kimin, bu ülkenin kamu binaları kimin? Kamunun değil mi, halkın değil mi? Buralara benim vatandaşım giremeyecek mi?
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, başörtüsü konusunun inanç meselesi olduğunu belirterek, “İnanç özgürlüğüne, eğitim-öğretim özgürlüğüne artık bu perdeyi koymayalım. Şunu artık ortadan kaldıralım. Bu ülkede bu genç yavrularımız artık bir huzur bulsunlar” dedi.
Erdoğan, kamu kurumlarında başörtüsü takılması konusunda, “Batı, batı, batı diyorsunuz işinize geldiği zaman, Amerika diyorsunuz işinize geldiği zaman. Bütün dünyayı masaya yatırın, dünyadaki uygulamaları görün, ondan sonra da ülkemizle ilgili bu adımlar ona göre atalım. Özgürlüklerin çerçevesini ona göre belirleyelim. İsteyene göre özgürlük olmaz” diye konuştu.
“Bu ülke kimin, bu ülkenin kamu binaları kimin” diyen Erdoğan, “Kamunun değil mi, halkın değil mi? Buralara rahatlıkla benim vatandaşım giremeyecek mi” ifadesini kullandı.
Erdoğan, dün Almanya’ya hareketinden önce Esenboğa Havalimanı’nda basın toplantısı düzenleyerek, soruları yanıtladı. Erdoğan, terörle mücadele Kandil’in tasfiyesine ilişkin haberler hatırlatılarak, “Böyle bir tasfiye planı var mı” sorusuna, “Onun cevabını o haberi yapanlara sorarsanız çok isabetli olur. Çünkü biz bu konuyla ilgili herhangi bir adım atarsak bunu bizlerden veya ilgili arkadaşlardan duyarsınız” yanıtını verdi.
Erdoğan, CHP’nin türban raporunda yer aldığı belirtilen, “Türban sorunun kamusal alana yansıtılmayacağı ve yasağın devam edeceği, üniversiteler için de Anayasa Mahkemesi ve AİHM’in kararlarının geçerli olması gerektiği” ifadeleri hatırlatılması üzerine şu görüşleri ortaya koydu:
“7 senedir literatüre kamusal alanı soktular. Çankaya’ya 7 sene öncesine kadar rahatlıkla herkes girebiliyordu. Ama 7 sene önce bir kamusal alan literatüre sokuldu ve ondan sonra başörtülüler Çankaya’ya da alınmaz oldu. Aynı şekilde farklı yerlere de sokulmaz hale getirildi. Bu ülke kimin, bu ülkenin kamu binaları kimin? Kamunun değil mi, halkın değil mi? Buralara rahatlıkla benim vatandaşım giremeyecek mi? Bazı yerlerde bakıyorsunuz, anneler babalar, hanımlar testten geçiriliyor. Şöyle olursa olur, böyle olursa olmaz gibi saçma sapan şeyler ortaya konuluyor. Yani bunlar özgürlükçü ülkelerde, demokratik, laik, sosyal hukuk devletinde aslında olacak şeyler değil ama ne yazık ki bu ülkede zorla buna alıştırılmaya çalışılıyor. Ki zorla bir yere gitmek mümkün değil. Bırakalım şu halkımızı özgürlük çerçevesi içerisinde herkes yaşasın.”