Büyükşehir Ordu İli Olmadı Sadece Altınordu Yani Merkez ile Sahildeki İlçeler Oldu. Kırsal 5 Sene sonra ödemeye başladığı vergiler ile anlayacak büyükşehir olduğunu
ALTINORDU BÜYÜKŞEHİR OLDU
ALTINORDU BÜYÜKŞEHİR OLDU (Salman'a Doğalgaz Getirecek mi Büyükşehir?-Ordu Merkezden Çökek Köyüne Belediye Otobüsü Her Saat Gelecek mi?)
6360 sayılı Kanun ile Ordu İli büyükşehir oldu. Hayırlı ve uğurlu olsun demekten başka diyecek bir sözümüz yok elbette!
Anayasa’nın 127 nci maddesi köy, belediye ve il özel idaresi olarak üç tür yerel yönetim biçimi öngörülmüştür (Osmanlı’da olduğu gibi). Aynı maddenin üçüncü fıkrasında büyük yerleşim yerleri için özel yönetim biçimine yer verilmiştir hükmü gereği Türkiye’de ilk defa 1984 yılında çıkartılan 2972 sayılı Kanun ve 195 sayılı KHK ile İstanbul, Ankara ve İzmir’de büyükşehir belediye idareleri kurulmuştur. 3030 sayılı Kanun ile de büyükşehir ile ilçe belediyelerinin statüleri belirlenmiştir.
2004 yılında çıkartılan 5216 sayılı Kanun ile büyükşehir belediyesine yeni kıstaslar getirilmiştir. Buna göre büyükşehir olmanın ilk şartı il merkezinde nüfusun en az 750.000 kişiden oluşması, nüfus yoğunluğu çok olan İstanbul ve Kocaeli illerinde büyükşehir sınırlarının mülkî sınır (ki, bu doğal gelişmişliğin kaçınılmaz bir sonucudur) olacak şekilde belirlenmesi ve diğer büyükşehirlerde de coğrafi ölçüm esas alınması hükme bağlanmıştır.
2012 yılında 6030 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik ile büyükşehir olmanın nüfus kriteri şehir merkezinin dışına taşırılarak mülkî sınıra endekslendi (ki, bu suni, zorlama bir dayatmadır) ve Ordu ile birlikte on üç ilde büyükşehir yönetimi kurulmuş oldu.
Belediye kelimesi Arapça’dan dilimize geçmiş ve şehir, memleket anlamına gelmektedir. Modern manada Türkiye’de belediyecilik Tanzimat ile başlamıştır.
1930 tarihli 1580 sayılı Kanun belediyeyi; beldenin ve belde sakinlerinin mahalli mahiyette müşterek ve medeni ihtiyaçlarını tanzim ve tesviye ile mükellef hükmi bir şahsiyet olarak tanımlamış ve belediye kurulması için 2000 kişiden oluşan nüfusu şart koşmuştur. Daha sonraki düzenlemelerle nüfus kriteri 5000 kişiye kadar yükseltilmiştir.
Köy, 1924 yılında 442 sayılı Köy Kanunu ile düzenlenmiştir. Kanuna göre, nüfusu 150 ilâ 2000 arasında olan yerleşim yerlerinde köy idaresi kurulur. Aslında modern anlamda köy tüzel kişiliği II. Mahmut Han döneminde düzenlenmiş ve günümüze kadar gelmiştir. Köy tüzel kişiliği İhtiyar Heyeti’nden oluşur ve başkanı da muhtardır. Muhtar, köyde devletin temsilcisi olup salma alma yetkisi vardır. Onun dışında köy hayatının ayrılmaz bir parçası olan geleneksel imece usulü de kanunlaştırılmıştır. Kısacası köy, tüzel kişiliği olan en küçük yerel idare biçimidir.
Mahallenin geçmişi ise Selçuklu’ya kadar dayandığı ifade edilir ve klâsik dönemi geçersek 1829 yılındaki Nizanname ile köy ile birlikte mahalle muhtarlıkları da kurulmuştur. 1913 yılında kanunen kaldırılan mahalle muhtarlıkları kesin olarak 1933 yılında kaldırılmış ve nihayet 1944 yılında tüzel kişiliği olmadan yeniden kurulmuşlardır.
Şimdi konumuza gelecek olursak; Ordu İli’nin merkez nüfusu 2011 nüfus sayım sonuçlarına göre 145.455 kişi iken, örneğin Çorum İli’nin merkez nüfusu 218.130 kişidir. Ordu, büyükşehir iken Çorum… Bu örnekler çoğaltılabilir.
Hukukî ve sosyolojik tanımlama ve bilgileri bir tarafa bırakarak halk gözüyle konuyu irdelemek gerekirse, ilk sorumuz şu olur; belediye teşkilatının mantığı nedir? Belli bir nüfus yoğunluğuna sahip yerlerde yerel anlamda belediye/ şehir hizmetinin görülmesi diye cevaplanacaktır! Belediye ile kırsal alan arasında nasıl bir bağlantı vardır, diye sorulduğunda? Biz köylüyüz cevabı alınarak net yanıt verilmiş olacaktır!
Şimdi halk soruyor? Altınordu’dan Salman Mahallesi’ne, Akpınar Mahallesi’ne ya da Çökek Mahallesi’ne her saat başı büyükşehir belediye otobüsü ya da belediyenin özel halk otobüsü mü gelecek/ kalkacak? Salman Mahallesi’nin yolları asfalt mı olacak? Çökek Mahallesi ve Dağyolu, Kargı mahalleleri yolları da asfaltlanacak mı? Hastane, banka, postane, okul vs de olacak mı? Doğalgaz da bağlanacak mı? Kanalizasyon ve diğer alt yapı çalışmaları, mahalle içi yolları ve kaldırımları, parkları yapılacak mı? Öyle ya şehrin göbeğinde yaşamak başka şey! Bu da güzel olsa gerek!
Peki, evin zemin katı tam! Tamda bir inek, bir buzağı, bir tosun, beş koyun ve bir eşek var! Sonra tavuklar da var! Kemreyi/ gübreyi tümekten evin arka/ yan tarafına atmak yasaklanacak mı? Öyle ya şehirde ikâmet ediliyor! Evin önünde samanlık, seran, ambar var! Sonra sap/ saman öbeği var! İt tamı var! Evin önüne akan suyun önünde yalak var! Bunların durumları ne olacak? Köylüye, düzeltiliyorum orman şehirlisine, meracılıkta ve ziraat konusunda tanınan hakkın şehirde yaşamak ile çelişkili olduğu sorulmayacak mı? Ya da bu anlama geliyor?
Kırsalda yaşayan insanın geçiminde gurbetçilik esas olmak üzere; bir/ iki inek ile beş/ altı tavuk bakıcılığı ile biraz fındık, biraz misir/ darı, biraz gösdül ve biraz da lahana yer alır! Su faturası, çöp vergisi, emlak/ gayrimenkul vergisi ve nihayetinde doğalgaz faturası! Beş yıl sonra ne olacak?
Şehirde hem de büyükşehirde yaşamanın külfetine katlanan elbette nimetinden de faydalanmak isteyecektir. Peki, bu karşılanabilecek mi? Otuz yıldır belde oldukları halde Salman, Akpınar ve Seferli’nin yanında on köyün ortak kullandıkları ilçe bağlantı yolunu yapamayan Ordu; Akkuş’un Çökek Köyü/ Mahallesi ya da Mesudiye’nin Darıcabaşı Köyü/ Mahallesi’ne hizmet mi götürebilecek? Halk tabiri ile saat başı Ordu’nun her tarafına gidecek belediye otobüsü mü kaldırabilecek?
Yapılan düzenlemenin Ordu’nun iç kesimlerine fayda sağlamayacağı ve hatta kapanan beldeleri ve köyleri ile üstüne malî külfeti de eklersek zarar getireceğini açıktır! Ya belediyeleşmenin mantığı değişti ya da idarenin! Evet, Ordu’nun il merkezi Altınordu oldu! İşte büyükşehir olan da adından anlaşılacağı üzere Ordu değil, Altınordu’dur. Anlaşılan o ki, büyükşehrin Ordu’ya ne getirip, ne götüreceğini zaman gösterecek! En büyük dileğim; İnşallah yanılanlardan olurum!
Tahsin ÇAYIROĞLU
Akkuş İnternet Sitesi Köşe Yazarı
13.04.2013/ İlkadım- Samsun