Yine Akkuş ve yine bir hatıra daha.
Akkuş’a gideli tahmini iki ay olmuştu. Çevreyi de insanını da tanımaya başlamıştım. Takdir edersini ki şehir merkezinden uzak okullarda çalışanların merkeze resmi işler dışında gelmesi pek kolay değildir.
Yine günlerden bir gün Akkuş öğretmen evinin toplantı salonunda toplandık. Ordu’dan bir kişi gelecek sanırım yayla turizmi hakkında bir konuşma yapacaktı. Bizler salondaki yerimiz aldık. Öğrenciler ve öğretmenler üniversiteden gelecek olan bu kişiyi bekliyorduk.
Programın başlaması gereken saatin üzerinden bir saat geçti. Biz öğrencilerle bekliyorduk. Sonra merakla beklediğimiz kişi salona teşrif ettiler. Gerekli ikazlar yapıldı, konuşmacı tanıtıldı. Taa Ordu’dan kalkıp gelen kişiler alkışlandı ve nihayet bir bayan sahneye çıktı.
Keşke çıkmasaydı!
Sözlerine şöyle başladı:
“Yol hem uzun hem kıvrımlı. Hava soğuk. Böyle olduğunu bilseydim gelmezdim!”
Salonda hava buz kesti. Bu ne menem bir ifadedir?
Devam etti:
“Bir daha gideceğim yeri araştırıp öyle gideceğim!”
Bak sen! Bir daha “böyle” yerlere gitmeyecekmiş. Bir bayandan beklenmeyen, nezaket sınırları bırak tahammül sınırlarını aşan bir ifade.
Tabirimi hoş görün küstahça.
Dinleyicilerden biri olan ben; Akkuşlu olmayan ben, çok üzüldüm ve sinirlendim. Ama sükûnetimi muhafaza etmeliydim. Fevri bir hareket beni de o bayanın düştüğü hale düşürürdü.
Program bitti. Ben doğru okula gittim ve…
“Bugün coğrafyasına müdahale eden yarın insanına da karışır. “ başlıklı bir yazı yazdım. Hiç adetim olmadı halde yazı yazdığımı Ordu’da bulunan arkadaşlarıma da bildirdim.
Arazi, yol, iklim insanın elinde olan bir şey değildir. Bunları ölçü alarak bir yerleri küçümsemek de adil değildir. Akkuşlu burayı kendisi seçmedi. Nezaket ve insani değeri aşan ifadeler Akkuşluyu ve beni üzmüştür.
Akkuş’un havası soğuk ise de Akkuşlunun yüreği sıcaktır.
Akkuş’un yolları eğri ise de insanı doğrudur.
Kim içindeki kıvrımlardan kurtulamazsa; içi de soğuk olur dışı da.
Hatta dili de…
Akkuşlunun içi de dışı da birdir. Başkaları gibi doğru yolda eğri yürüyenlere benzemez onlar.
Akkuş ve Akkuşlulara selamlar…
Zeki ORDU