Site Yazarımızı M.Ali KURU’nun Yazısı
3. AKKUŞ KURULTAYINA DOĞRU
Bu yazımda kurultaylardan ve getirilerinden söz etmek istiyorum. Kurultaylar; o yörelerin siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel yönden pek çok sorunların konuşulup, çözüm kararları alındığı ciddi toplantılardır.
Biliyorsunuz Ordu ilimize değer katan belli başlı özeliklerden biri de kurultaylar şehri olmasıdır. Ordulular bu işi mükemmel organizasyonlarla yaparlar. İnsanlar tarafından büyük önem atfedilen bu önemli faaliyeti sizlere dilimin döndüğü, aklımın erdiği ve kalemimin yazdığı kadar açıklamaya çalışacağım.
Kurultay; kelime olarak bir araya gelmek, toplanıp, topluca bir konu üzerinde fikirler beyan etmek gibi anlamlara gelir. Bir başka ifade ile kurultay, belli bir sorun(konu) üzerinde bir beyin fırtınası yapmak, fikir üretmek, görüş belirtmek ve sorunları tespit edip çözüm yolları aramaktır. Kurultayların sosyal, siyasal ve ekonomik boyutları yanında bir de kültürel boyutu vardır. Kurultaylar, sahipsiz sorunların sahiplenilmesi, çözümsüz problemlerin çözüm yollarının açılmasını sağlayan en iyi hal çaresidir.
Kurultayları yapanlar ve yaşayanlar daha iyi anlatacaklardır. Bendeniz bunlardan biriyim. Akkuşta düzenlenen Argan Yaylası ve Gürgen Festivali ile ilgili etkinliklerde bizzat bulundum ve etkinliklere katıldım Orada gördüm ki, Kurultaylar pek çok şeyin paylaşıldığı birer sosyal aktivitelerdir. Örneğin 2. Akkuş Kurultayın ardından Akkuşlu Akademisyen olan Ahmet FİDAN beyin tespitleri şöyleydi:
Kurultaylarda konuşulan konular ve sonuç raporları tam anlamıyla bölgenin veya yörenin eylem planını göstermektedir.
Kurultaylarda çok değerli bilim adamlarımızdan, o yöre veya yere ait önemli fikirlerini dinleme fırsatı buluyoruz.
Yine kurultaylarda o yöreye ait olan kronik sorunlar masaya yatırılıp enine boyuna konuşulabiliyor. Sağlıkla ilgili, hastaneler, doktor sorunları, eğitim, yol, enerji, su, iletişim,göç, ve kültürel gelişmeler birer birer masaya yatırılmalıdır. Bu alanlarda sözü olanlar ve hal çaresi düşünenler görüşlerini açıklamalıdırlar.
ine bir başka açıdan kurultaylarda, yörede yetişen ürün veya madenlerin işlenmesi ve işletilmesi masaya yatırılmalı.
Akkuş ilçe ve belde belediyeleri bir araya gelerek Belediyeler Birliğini etkin olarak kullanması gerekir. Yörede çetin geçen kış mevsiminde yolların açık tutulması ve ulaşımın sağlanması gibi konularda yardımlaşılmalıdır. Kışın yolların ilçe merkezine açık tutulması yöre insanı için büyük önem taşımaktadır.
Bir başka şey; bendeniz daha önceleri de sık sık gündeme getirdiğim bir konudur bu: Akkuşlu olan önemli şahsiyetlerin envanterinin çıkartılarak bu kişilerle irtibat kurup İlçenin kalkınması hususunda harekete geçirilmesi isabetli bir açılım olacaktır.
Bir başka şey daha; politikacıların, önemli siyasilerin ve iş adamlarımızın dikkatini Akkuş kurultayına çekmek gerekir. Organizasyon ekibinin, kurultay yürütme kurulunun da yapması gereken en önemli şey şudur: Böyle kurultay ve festival gibi etkinlikleri fırsat bilip geniş kitlelere duyurulması, ilçenin tanıtımı açısından, en az bu tür etkinliklerin gerçekleştirilmesi kadar önemlidir.
Organizasyonun başarılı ve sonuçların verimli olması için, bu tür programlarda tanıtım, katılımcılar ve davetliler için gerekli harcamalardan kaçınılmamalıdır. Şu denebilir. Akkuşlu, dar gelirli ve ekonomik yönden yeterli değildir. Ancak şunu unutmamak gerekir. Bu topraklar kimler için ne kadar değerli ise, o kadar önemi hak ediyordur. Buraları bırakıp gurbette geçimlerini temin edenlerin, doğdukları bu yörelere bir vefa borçları yok mudur? Bu sorunun cevabı; her Akkuşlu için elbet evet olmalıdır.
İnsanoğlu, yaşarken önemsediği ve değer verdiği pek çok şeyi geride bırakarak göçer gider. Ancak arkasında bıraktığı eserleri onu yaşatmaya devam eder. Nice değer verdiğimiz şeyleri, çocukluğumuzun ve gençliğimizin bir bölümünü geçirdiğimiz, yurt bildiğimiz bu topraklara bırakıp, vatanın bir başka toprağına göç etmedik mi? Soru şudur: Buraları hepten unutacak mıyız, yoksa geride bıraktıklarımızın anısına ve gelecek nesillerin aydınlık dünyasına bir ışık olsun diye bir çaba içine girecek miyiz? Ne dersiniz memleketimiz için, çorbada bizim de bir tuzumuz olsun mu? Yorumlarınızı bekliyorum.
Saygı ve sevgilerimle
Mehmet Ali KURU
Eğitimci – Yazar
ÇORUM
